acımasız

acımasız
صلب
قاس

Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • acımasız — sf. 1) Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz 2) zf. Acıma duygusu olmadan, merhametsizce Bomboş, acımasız bakan gözler, sert ince dudaklı ağız... N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cellat gibi — acımasız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dinsizin hakkından imansız gelir — acımasız olan kişiyi, kendisinden daha acımasız biri yola getirir anlamında kullanılan bir söz Bana yollarsın onu, dinsizin hakkından imansız gelir, korkma sen. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gaddar olmak — acımasız, haksız, insafsız davranmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gâvurluk etmek — acımasız, insafsız davranışlarda bulunmak, gaddarlık etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • astığı astık, kestiği kestik — acımasız, çok sert veya istediği gibi davranan kimse …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • insafa gelmek — acımasız ve haksız tutumdan vazgeçmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acımasızca — zf. Acımasız olarak, acımasız bir biçimde, zalimce, zalimane …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acımasızlaşabilmek — nsz Acımasız duruma gelme imkânı veya olasılığı bulunmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • acımasızlaşmak — nsz Acımasız duruma gelmek, acımamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • allahsız — sf. Acımasız, insafsız, vicdansız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”